Özgür Özel: Yarın karar alalım, 2 ay sonra hemen seçim olsun

Özgür Özel: Yarın karar alalım, 2 ay sonra hemen seçim olsun

Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:
dubainews.com.tr

Aliekber METE- Emirhan YÜZÜGÜLDÜ/ ANKARA, (DHA) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın erken seçimle ilgili sözlerine ilişkin, "Seçimlerin yenilenmesi ya kendi kararıyla olur, o durumda bir daha aday olamıyor. Ya da Meclis'te 360 milletvekilinin kararıyla olur. O durumda geçen sefer, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) verdiği kararla bu dönemi 2'nci dönem kabul edildiği için son bir kez aday olabiliyor. Bu yüzden Meclis'in 360 milletvekili karar alması durumunda seçimler yenilenebilir. 'Bu ne zaman olsun' derseniz bizce yarın karar alalım, 2 ay sonra hemen seçim olsun" dedi.CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Meclis'te basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 'Önümüzde, parlamento ve Cumhurbaşkanlığında 4 yıllık, yerel yönetimlerde 5 yıllık seçimsiz bir dönem vardır. Herkes planını ve programını buna göre yapmalıdır' sözlerini değinerek, "Erken seçim ile ilgili Sayın Cumhurbaşkanı'nın yaptığı teknik değerlendirme doğrudur; çünkü erken seçim diye bir şey söz konusu değil. Seçimlerin yenilenmesi ya kendi kararıyla olur, o durumda bir daha aday olamıyor. Ya da Meclis'te 360 milletvekilinin kararıyla olur, o durumda geçen sefer, Yüksek Seçim Kurulu'nun verdiği kararla bu dönemi 2'nci dönem kabul edildiği için son bir kez aday olabiliyor. Bu yüzden Meclis'in 360 milletvekili karar alması durumunda seçimler yenilenebilir. 'Bu ne zaman olsun' derseniz bizce, yarın karar alalım, 2 ay sonra hemen seçim olsun. Kendisinin yaptığı teknik değerlendirme ne kadar isabetliyse yaptığı siyasi değerlendirme de o kadar isabetsizdir. Diyor ki, '4 yıl seçim yok, herkes hesabını buna göre yapsın.' Seçim yok diye asgari ücrete zam yok. Seçim yok diye, en düşük emekli maaşı 10 bin lira. Geçen sene asgari ücrete 3 ayda bir zam yapmayı konuşanlar, şimdi, 'Bu maaşla 6 ay daha geçinsinler' diyor. Bugünkü 17 bin lira Ocak'taki 13 bin liraya denk geliyor ve '6 ay daha zam vermeyelim' diyor. Ve bu durumda herkes hesabını bu duruma göre yapsın. Hadi 17 bin lira sen al bakalım, hesabını buna göre yap. Böyle bir hesap olmaz. AK Partili olsun, MHP'li olsun, bütün seçmenler, bütün emekliler, asgari ücretliler, çiftçiler ve esnaf perişan durumda. Nasıl yapacağız hesabımızı bugüne göre? Seçim senesi, parayı bol bol dağıtıp, seçim ekonomisi uygulayıp sonra 4 sene millete ıstırap çektirmenin, acı reçete içirmenin nasıl savunulabilir bir tarafı var?" ifadelerini kullandı. 'HESABIMIZI MİLLET NEYE GÖRE YAPIYORSA ONA GÖRE YAPACAĞIZ'Özel, CHP'nin hesabı millete göre yaptığını belirterek, "Biz Kocaeli Gebze'ye gidiyoruz. 100 bin işçi geliyor oraya ve 'Geçinemiyoruz' diyorlar. 'Eğer sen asgari ücrete zammı vermezsen, geçim olmazsa seçim olur' diyoruz. Ben demiyorum; meydanlar, 'Seçim seçim' diye bağırıyor. Erken seçim gündemini konuşana kadar meydandaki işçiler, emekliler, 'Erken seçim' diye bağırıyorlar; rahatlamıyorlar 'seçim yok' diye. Siz onları geçinemez bir halde bıraktınız. Meselenin özü budur. Ben kendisiyle yaptığım görüşmede de bu 4 ana başlığı da söyledim. Çarelerini de söyledim. Bunun dışında ülkede demokrasi yönünde atılması gereken adımları da söyledim. Bu adımlar atılacak olursa ve milletin sıkıntılarına bir nebze olsun çare olabilecek adımlar atılırsa ben, 31 Mart seçim sonuçlarını gerekçe yapıp 'Birinci partiyim, hadi seçim' demeyeceğim. Ama millet isterse ne yapalım? Zam yapmadığın emekli, ürününü değerinde almadığın çay üreticisi, buğday üreticisi isyan ediyorsa, seçim istiyorsa bunda bizim ne günahımız var? Tek günah sizin. 'Her şeyin sorumlusu benim' diyordunuz. Her şeyin sorumlusu sensen o zaman birazcık bu konularda vatandaşın sesini duyman lazım. Sizin memleketten bağırdılar, Rize'den bağırdılar, 'Geçinemiyoruz' diye. Türkiye'nin dört bir yanı yoksulluktan perişan olmuşken bu kadar duyarsızlık olunmaz. Biz hesabımızı kitabımızı millet neye göre yapıyorsa ona göre yapacağız. Kimse kusura bakmasın" diye konuştu. 'BİRİNİZ YOKSULLUK, ÖBÜRÜNÜZ SİNAN ATEŞ KONUŞULMASIN İSTİYOR'Türkiye'nin her bir yerinde yoksulluk, işsizlik ve açlığın konuşulduğu vurgulayan Özel, "Biriniz yoksulluk konuşulmasın istiyorsunuz, öbürünüz Sinan Ateş. Pazartesi günü oradaydık. Yarın yine orada olacağız ve takip edeceğiz. Biraz önce Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu salona uğurladık. Biz bütün CHP, MYK'dan en az 2 kişiyle ve 10 milletvekiliyle takip ediyoruz; ama siz duymuyorsunuz o çığlığı. Başkentin ortasında, Ülkü Ocaklarının önceki genel başkanının cenazesi siyaseten duruyor. Ortağın, 'Elleme' dedi diye ellemiyorsun, oraya adalet götürmüyorsun, sonra da muhalefeti suni gündem yaratmakla; Sinan Ateş suni gündemse, yoksulluk, işsizlik suni gündemse nedir senin gündemin? Bana bir onu söyle, söyle senin gündemini konuşalım. Biz vatandaşın, halkın gündemini konuşmaya devam edeceğiz. İstedikleri kadar rahatsız olsunlar. Üslubumuzu bozmayız, hakaret etmeyiz; ama kimse kusura bakmasın. Şimdi nasıl döndünüz, 'Normalleşme' diyorsunuz. Çünkü görüyorlar ki, onlar vatandaşa zulmettikçe muhalefette yumuşama falan olmaz. Hiç öyle bir şeye niyetimiz yok. Ama normali şudur. Vatandaşın gündemi neyse benim gündemim o. Benimle kavga etmek istedikleri kadar istesinler. Ben vatandaşın kavgasını vereceğim" dedi. 'TÜRKİYE, AK PARTİ'NİN SEÇİM KAZANMAK İÇİN YAPTIĞI KÖTÜLÜĞÜ ÖDÜYOR'Özel, Türkiye İstatistik Kurumu'nun açıkladığı Haziran ayı enflasyon rakamlarına değinerek, "Tayyip Bey'i üzmeyen istatistik kurumunun verilerine göre dahi asgari ücret şu ana kadar 3 bin 850 lira erimiş durumda arkadaşlar. 'Yarından itibaren düşecek' diyorlar. Sanki petrol, maden, altın bulundu da düşecek. Yahu geçen sene bu sıralarda öyle bir saçmaladınız ki, aylık enflasyon çok yüksekti, bu ay yine enflasyon yüksek; ama baz etkisiyle gelecek aydan itibaren biraz düşüş görülecek. Bununla vatandaşı kandırmaya çalışıyorlar. Baz etkisini vatandaşı yolunacak kaza çevirmişler, kaz etkisi gibi anlatmaya çalışıyorlar. Yok öyle bir şey. Geçen seneki Ağustos verisi çok daha yüksekti, bu sene Ağustos biraz daha düşük gelecek. Dezenflasyon süreci başladı. Buradan şunu söyleyelim; enflasyon artı olduğu müddetçe hayat pahalılığı artıyor demektir. Enflasyon yüzde 50'yse gelecek sene fiyatlar bugünden itibaren yüzde 50 artar. Enflasyon yüzde 25 artsa fiyatlarda yüzde 25 artar; ama artar. Fiyatların düşmesi için eksi enflasyon lazım. Siz yüzde 12'lerdeki enflasyonu sırf seçimde tüketici güven endeksi artsın, piyasada para bol olsun diye olmadık saçmalıklarla yüzde 80'lere kadar getirdiniz. Bugün Türkiye, AK Parti'nin kıl payı da olsa bir seçim daha kazanmak için Türkiye'ye yaptığı kötülüğün bedelini ödüyor. Yoksuldan alıp zengine verdiniz ve bugün o bedeli ödüyoruz. Enflasyonla ilgili alınması gereken gerçek tedbirler yerine suya sabuna dokunmayan ve dönüp sadece vatandaşa kemer sıktırtan tedbirler alınıyor. Bunun cezasını da ceremesini de siyaseten Cumhur İttifakı çekecek" ifadelerini kullandı. (DHA)