Jeoloji mühendisiyken oyuncu oldu.

Ekranlarda parlayan başarılı oyuncu: Dilara Gül Demiral.

Haber Giriş Tarihi: 12.12.2023 15:20
Haber Güncellenme Tarihi: 12.12.2023 15:20
dubainews.com.tr

Dilara Gül Demiral, gelecek vadeden başarılı oyunculardan... Güzelliği, oyunculuğu ve enerjisiyle ekranlarda parlayan Demiral, başarı merdivenlerini de emin adımlarla çıkıyor. Güzel oyuncu Demiral, jeoloji mühendisiyken ekranlara evrilen oyunculuk serüvenini Breaking News Turkey’den Elif Tayhan’a anlattı.

Dilara Gül Demiral, yeteneği ve güzelliğiyle son dönemlerin en dikkat çeken oyuncuları arasında yer alıyor. Onun hikayesi ise bambaşka... Jeoloji mühendisi olarak Muğla'da çalışırken bir arkadaşının teklifiyle Kalk Gidelim dizisinde figüran olarak rol aldı. Demiral'ın enerjisini keşfeden set ekibi, onunla yeniden görüşmek istedi. Görüşme sonunda Demiral, dizide Yıldız karakterini oynamaya karar verdi. Eğitimler alan Demiral, 2 ay içinde kendini setlerde buldu. Böylece oyunculuk serüveni başlayan Demiral, ardından da Exxen'de yayınlanan Öğrenci Evi dizinde oynadı. Oyunculukla birlikte kendisini keşfettiğini anlatan Demiral, son zamanlarda kendinde özel bir his yakaladığını ve bunu da kitaba dönüştürmeye karar verdiğini anlattı.  

"KENDİMİ 2 AY İÇİNDE SETTE BULDUM"

Oyunculuk serüvenin nasıl başladığını anlatan Demiral, "Benin farkları yolları birleştiren bir hikayem var. Aslında jeoloji mühendisiyim, okul dönemimde Muğla Belediyesi'nde staj yaptım. Çalıştığım dönemde Muğla'da Kalk Gidelim dizisi çekilmeye başladı. Muğla küçük bir yer ve herkes öğle arasında belli yerlerde yemek yiyor. Ben de her gün aynı saatte o kafeye gidiyordum. Set ekibi de öğle yemeği için orasıyla anlaşmıştı. Git gel git gel, oradaki kişilerle tanıştım ve arkadaş edindim. Sette çalışan çok yakın bir arkadaşım vardı kendisi bana 'Dilara sen belediyede hafta içi çalışıyorsun, haftasonu tatilsin. Dizi için bir karakter figüran arıyoruz. Sana da renk olur, gelir misin?' diye sordu. Ben de kabul ettim. Sabah 08.00 gibi set başladı ve bütün gün sürdü, gece 00.00'de eve geldim. Güzel ve değişik bir gündü... Üzerinden yaklaşık 2 hafta geçti ve beni yine arkadaşım aradı. 'Dilara seninle konuşmam gereken bir şey var, buluşmamız lazım' dedi. Buluştuk ve yanında setten başka kişiler daha vardı. 'Biz dizimiz için bir karakter yaratıyoruz, ismi Yıldız, hikayesi böyle, oyunculuk deneyimin oldu mu, ister misin' diye sorular sorulmaya başlandı. Çok şaşırdım. Daha önceleri benimle ilgili 'yüzün çok güzel, bir ajansa başvursana' diyorlardı ama meslek sahibi olmaya çalışıyorsun, aklına gelmiyor. Milletin bana söylediği ama hep altta kalan bir durumdu. Hiçbir yere başvurmadım. Onlar bu teklifle gelince 'tabi isterim' dedim. Daha sonra önümde 2 aylık bir süreç belirdi, İstanbul'a geldim, yapımla tanıştım. Hemen beni oyuncu koçuyla tanıştırdılar, eğitim almaya başladım. Kendimi 2 ay içinde sette buldum" diye konuştu.

"OYUNCULUĞU SETTE ÖĞRENDİM"

Güzel projelerde yer aldığını anlatan Demiral, "Kalk Gidelim serüveni benim 3 yılı aldı. Çok güzel hocalarla tanıştım, güzel deneyimler kazandım. Orası benim için bir okul oldu. Ben oyunculuğu sette öğrendim. Beni bu yola getiren tesadüflere, imkanlara çok teşekkür ediyorum. Sonrasında ilk projemin final bölümüne 3 bölüm kala müsade istemek zorunda kaldım. Çünkü yine hayatın bana hiç ummadığım bir sürprizi vardı. Başka bir diziden teklif aldım. Dijital platfrom Exxen o sıralar yeni oluşuyordu ve lansman dizisi olarak Öğrenci Evi girecekti. Ayşe rolünü oynadım. Bundan sonra 'şu karakteri oynamak istiyorum' diye sınıflandıracağım bir hayal içerisinde değilim. Sonuçta ucu bucağı olmayan bir sektör, hayatla bağı olan, hayatın içinden olan ve ruhuma yansıyan her şeyi canlandırmak isterim. Oyunculuğun hayatın bir hediyesi olduğunu düşünüyorum. Tek düze ve tek bir ruhla doğuyoruz. Ama oyunculuk yansıtamadığın her duyguyu ve karakteri sana armağan ediyor" ifadelerini kullandı.

"YENİ YÜZLERE ŞANS TANINMALI"

Türk dizilerinin artık yurt dışında da çok sevildiğini belirten Demiral, "Ben de böyle bir projede yer almak isterim. Sektörün yeni yüzlere, yeni yüzlerin de sektöre ihtiyacı var. Ama sektör bu konuda risk almayıp, yeni yüzlere küs kalmamalı, bunu canı gönülden diliyorum. Çünkü yeni yüzlerin beslenmeye ihtiyacı var, aynı şekilde sektörün de beslenmeye ihtiyacı var. Tabi ki çok başarılı oyuncular var ve onları ekran önünde görmek herkesi mutlu ediyor. Fakat farklı karakterlerde aynı yüzleri gördüğümüz zaman bence projenin de inandırıcılığı kayboluyor. Çünkü her iyi oyuncu bir karakterle tanınıyor. Bence bu açıdan bile yeni yüzlere şans tanınmalıdır" dedi.

"İÇİNDE YAKALADIĞIM HİSSİ KİTABA DÖNÜŞTÜRMEYE KARAR VERDİM"

Oyuncuların özel hayatına dikkat etmesi gerektiğini ifade eden Demiral, "Oyuncunun özel hayatında çok göz önünde olması bence oynadığı karakterin inandırıcılığını etkiliyor. Ben çok sosyal medya canlısı bir ruha sahip değilim. O yüzden sosyal medyada özel hayatımı paylaşmayı tercih etmiyorum. Bu durum bence oynadığımız karakterleri etkiliyor. Çünkü sabah gördüğün karakter, akşam izlediğin karakter arasındaki bağı koparabilir. Bu durum karakterin ruhunu da öldürüyor. Sosyal mecra bence bir aracı olmalı, amaç için kullanılmamalı. Oyunculuk çok farklı bir sektör, belirsizliklerle dolu... Ben çok farklı yanımı keşfettim. Yazı yazmayı çok seviyorum. Son zamanlarda kendimde öyle bir his yakaladım ki, bunu kitaba dönüştürmeye karar verdim. 2 aydır devam ediyorum. Adını, şeklini, rengini her şeyini aklımda tasarladım. Ruhumun indigo olduğunu söylerler bana, kendimde yakaladığım bu hissi bir mesaj olarak insanlara aktarmak istiyorum. Kitabımın içeriği insanın mutluluğu arayışıyla ilgili, bu süreçte ben de bu arayışın içindeydim. Yaklaşık 2 ay önce beklediğim proje gelirse dünyanın en mutlu insanı olacaktım. Bakınca ne kadar yanlış bir yolda koşuyormuşum, mutluluğu ne kadar yanlış bir yerde arıyormuşum... Evet beklediğim proje gelince yine mutlu olacağım ama sevinçli bir insan olacağım, bilmiyorum belki de hiç mutlu olmayacağım. Yazdığım bu kitaba çok inanıyorum" ifadelerini kullandı.